Türkiye’de Otizm Oranındaki Artış Yüzde 316’ya Ulaştı

Share

Tweet

Share

Share

Email

Comments

Dr. Ece Gültekin, Türkiye’de otizm oranlarında ciddi bir artış olduğunu belirterek, 2000 yılında her 150 çocuktan birine otizm tanısı konulurken, 2020’de bu oranın 36 çocukta 1’e yükseldiğini açıkladı. Bu durum, otizm oranındaki artışın yüzde 316,67 olduğunu gösteriyor. Dr. Gültekin, bu artışın en önemli nedenlerinden birinin erken teşhis ve tarama oranlarındaki yükseliş olduğunu vurguladı.

Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir?

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), beynin sinyal iletimindeki bozukluklar nedeniyle bireylerin iletişim, etkileşim ve öğrenme biçimlerinde farklılıklar gösterdiği nörolojik bir durumdur. Dr. Gültekin, son yıllarda otizm tanısı konan bireylerin sayısındaki artışın, erken tanı ve tarama testlerinin yaygınlaşmasıyla ilişkili olduğunu belirtti. Bu durum, toplumsal farkındalığın arttığını ve otizm konusunda daha fazla bilinirlik kazanıldığını gösteriyor.

ABD ve Türkiye’deki Otizm Oranları

Dr. Gültekin, ABD’de 2020 yılında 8 yaşındaki her 36 çocuktan birine otizm tanısı konulduğunu, 2000 yılında ise bu oranın 150 çocukta 1 olduğunu ifade etti. Türkiye’de de benzer bir artış gözlemleniyor. 2000 yılında her 150 çocuktan birine otizm tanısı konulurken, 2020’de bu oran 36 çocukta 1’e yükseldi. Bu artış, otizm tanısının daha kapsamlı bir şekilde konulmasına ve toplumsal farkındalığın artmasına bağlanıyor.

Otizmin Nedenleri

Otizmin kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi önemli bir rol oynuyor. Dr. Gültekin, hamilelik sürecindeki bazı faktörler ve çevresel kirliliğin otizm gelişiminde etkili olabileceğini belirtti. Ayrıca, Frajil X sendromu, tüberöz skleroz kompleksi ve Prader-Willi sendromu gibi genetik bozukluklar da otizmle ilişkilendirilebiliyor.

Erken Teşhisin Önemi

Dr. Gültekin, otizm tanısının genellikle gözlemler ve ebeveynlerle yapılan görüşmelerle konulduğunu belirterek, erken yaşta yapılan taramaların bireylerin gelişimi açısından büyük farklar yaratabileceğini vurguladı. 18-24 ay arasında yapılan tarama testleri, potansiyel otizm vakalarını erken dönemde tespit edebiliyor. Erken müdahale ile otizmli çocukların bilişsel, sosyal ve iletişim becerileri önemli ölçüde geliştirilebiliyor.

Otizm Tedavi Yöntemleri

Otizmin kesin bir tedavisi bulunmamakla birlikte, erken yaşta başlanan tedavi yöntemleri bireylerin gelişimine büyük katkı sağlıyor. Dr. Gültekin, konuşma terapisi, ergoterapi, sosyal beceri eğitimi ve duyusal entegrasyon terapisi gibi destekleyici tedavi yöntemlerinin otizmli bireylerin günlük yaşam becerilerini geliştirdiğini belirtti. Ailelerin de sürece dahil edilmesi, çocukların gelecekte daha bağımsız ve sosyal bir yaşam sürmelerine yardımcı oluyor.