Son dönemlerde burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı ve yüksek ateş gibi belirtilerle kendini gösteren üst solunum yolu enfeksiyonlarının artış gösterdiği ifade ediliyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ateş Kara, bu konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Kara, dünya genelinde vaka sayılarının yüksek olduğunu belirterek, hijyen, havalandırma ve ilaç kullanımı gibi konulara dikkat çekti.
Prof. Dr. Kara, “Bu yıl, özellikle influenza vakalarının en fazla görüldüğü dönemlerden biri. 2009 yılında yaşanan domuz gribi pandemisine benzer şekilde, günümüzde de yüksek influenza vaka sayıları ile karşı karşıyayız. Burun tıkanıklığı, ateş ve boğaz ağrısı şikayetiyle gelen çocuk sayısı oldukça fazla. Yetişkinlerde de durum benzer. Ayrıca, bazı çocuklarda öksürüğün şiddeti ve nefes alıp vermede zorluk gibi ağır belirtiler gözlemleniyor. Hastane başvurularında ve yatışlarda da ciddi bir artış mevcut. Mevsim itibarıyla, virüslerin sevdikleri koşullar oluşmuş durumda. Havanın ılık ve nemli olması, virüslerin dış ortamda daha uzun süre canlı kalmasına neden oluyor. Bu da enfeksiyon riskini artırıyor. Eğer semptomlarınız varsa, başkalarına bulaştırmamak için maske takmalıyız. Hasta olmayanların maske takması çok büyük bir avantaj sağlamazken, şikayeti olanların maske takması virüsün yayılmasını önlemeye yardımcı olacaktır.” dedi.
“PANİK YARATACAK BİR TABLO DEĞİL”
El hijyeni ve ortam havalandırmasının önemine değinen Prof. Dr. Kara, doktor önerisi olmadan ilaç kullanılmaması gerektiğini vurguladı.
Kara, “El temizliğinin, özellikle çocuklara öğretilmesinin bu tür hastalıkların yayılmasında büyük bir etkisi var. Kapalı alanlarda bulunduğumuzda, insan sayısı fazla ve havanın değişmediği durumlar en büyük dezavantajlar arasında. Hava miktarı aynı kalırken, içerisindeki virüs miktarı artıyor. Vücudumuz bazen bu virüs miktarına yeterince yanıt veremiyor. Bu nedenle ortamların havalandırılması ve çocukların açık havada zaman geçirmesi hastalıkların yayılmasını azaltmada etkili olacaktır. Aşılar da önemli bir koruma sağlar. Vaka sayıları yüksek olsa da, ağır bir tablo ile karşı karşıya değiliz. Ancak bu durum, hem doktor hem de hastane başvurularında artışa neden oluyor. Antibiyotikler, virüslere karşı etkili değildir ve gereksiz kullanımları zararlı olabilir. Bu nedenle, ilaç kullanırken dikkatli olmalıyız. Havaların bu şekilde devam etmesi durumunda, önümüzdeki 15 gün içinde bir azalma görülecektir. Ancak bu, tamamen hastalığın sona ereceği anlamına gelmez. Küçük de olsa bir ikinci dalga yaşanabilir.” ifadelerini kullandı.
Recommended for you
You must be logged in to post a comment Login
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.