Gebelikte su tüketimi, hem anne hem de bebek sağlığı açısından kritik bir öneme sahiptir. Uzman Harma, gebelik sürecinde su alımının değişkenlik gösterebileceğine dikkat çekti.
Hava sıcaklığı ve annenin kilosu gibi faktörler, su ihtiyacını etkileyebilir. Harma, “Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde, normal tüketimden daha fazla suya ihtiyaç vardır. Bu, bebeğin sağlıklı gelişimi için son derece önemlidir. Çünkü anneden bebeğe geçen besin maddeleri, su miktarıyla doğrudan ilişkilidir” şeklinde konuştu.
Harma, günlük ortalama 2,5-3 litre su tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Ancak çay, meyve suyu ve ayran gibi içeceklerin, suyun yerini alamayacağını belirtti. “Vücut sıvı ihtiyacının bir kısmını bu içeceklerden karşılayabilir, fakat günlük 8-12 bardak su alımını sağlamamız gerekir” dedi.
Su Tüketiminde Dengenin Korunması Neden Önemlidir?
Su tüketiminde dengenin sağlanması gerektiğini ifade eden Harma, az su alımının bebekte gelişim geriliği yaratabileceğini ve anne adayında böbrek sorunları ile idrar yolu enfeksiyonları gibi problemleri tetikleyebileceğini belirtti. Ayrıca, gebelerde kalp debisinin arttığını ve bu artışın sıvı ile karşılanması gerektiğini vurguladı. “Günlük alacağımız su miktarı, bu dengeyi sağlar. Aksi takdirde, fazla su alımı vücutta ödem yaratabilir, yüksek tansiyon ve böbrek sorunları gibi sağlık problemleri ortaya çıkabilir” dedi.
Harma, çay, kahve ve bitkisel çayların tüketimini ise günde bir fincan ile sınırlı tutmayı önerdi. Ayrıca, gebelerin idrar renklerini düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiğini, koyu renkli idrarın yeterli sıvı alımının sağlanmadığını gösterdiğini açıkladı.
Güneşli yaz günlerinde, terlemenin arttığını belirten Harma, “Ter yoluyla kaybedilen sıvının yeterince yerine konulması gerekir. İnce kıyafetler giyinmek ve güneşten korunmak önemlidir. Bu doğrultuda, sıvı tüketimini günlük 8 bardaktan 12‘ye, 12‘den 14 bardağa çıkarmak faydalı olacaktır” ifadelerini kullandı.

You must be logged in to post a comment Login
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.