Covid-19, 2019’un sonunda Çin’in Hubey eyaletindeki Wuhan kentinde ilk vakaların ortaya çıkmasıyla dünya gündemine oturdu. O dönemde hastanelere başvuran kişilerdeki gizemli solunum yolu rahatsızlığı, ilerleyen zamanlarda bu virüsün ilk ölüm vakalarının kaydedilmesiyle daha büyük bir tehdit haline geldi.
Virüsün, yarasalarda bulunan bir beta koronavirüsün mutasyona uğraması sonucu ortaya çıktığı düşünülmekte. İlk vakalar, Wuhan’daki deniz ürünleri pazarını ziyaret eden kişilerde görülmeye başladı.
Covid-19’un hızla yayılması, devletlerin ve uluslararası organizasyonların harekete geçmesine neden oldu. Yetersiz veri, virüsün hem Çin içinde hem de dışında tehdit oluşturmasına yol açtı.
SALGININ DÜNYAYA YAYILMASI
Tayland’da 13 Ocak 2020’de tespit edilen ilk vaka, iki gün sonra Japonya’ya, bir hafta içinde ise ABD’ye sıçradı. Ardından, Wuhan’dan dönen 3 Fransız vatandaşında hastalık tespit edildi. Salgın, Avrupa, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve nihayetinde Afrika’ya yayıldı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 30 Ocak 2020’de Covid-19’un küresel endişe yarattığı gerekçesiyle “Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu” ilan etti. 11 Şubat 2020’de ise salgının adı “COVID-19” olarak değiştirildi.
PANDEMİ İLANI
11 Mart 2020’de, vaka ve ölüm sayısındaki artışın kritik seviyeye ulaşması üzerine DSÖ, Covid-19’u “küresel pandemi” olarak ilan etti. Aynı gün Türkiye’de de ilk vaka tespit edildi.
4 Mart 2020’de Covid-19 vaka sayısı 1 milyonu aştı.
TEDBİRLER VE YAYILMANIN ÖNLENMESİ
17 Kasım 2019’daki ilk başvuru sonrası 100 gün geçtikten sonra DSÖ, insanları “evde kalma” çağrısında bulundu. Ülkeler, kamuya açık alanlarda maske kullanımını zorunlu hale getirerek, yüz yüze faaliyetleri askıya alıp çevrim içi yöntemlere yöneldi.
5 Haziran 2020’de DSÖ, maske kullanımını teşvik etme çağrısında bulundu. Bu tedbirler, toplum üzerinde ekonomik ve sosyal baskılar oluşturdu.
PCR testi uygulamaları, Covid-19 taşıyıcılarının belirlenmesinde önemli rol oynadı. DSÖ ve hükümetler, hijyen, sosyal mesafe ve karantina gibi önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
VARYANTLAR VE AŞI ÇALIŞMALARI
2020’nin sonlarına doğru, Covid-19’un mutasyonları yeni varyantların ortaya çıkmasına neden oldu. DSÖ, bu varyantları “Endişe Verici Varyant” (VOC) ve “İzlenmesi Gereken Varyant” (VOI) olarak iki kategoride inceledi. İngiltere’de tespit edilen “Alfa” varyantı, Güney Afrika’da “Beta”, Brezilya’da “Gama” ve Hindistan’da “Delta” gibi varyantlar, DSÖ’nün endişe verici listesinde yer aldı.
Aşı çalışmaları hızla devam etti. BioNTech/Pfizer aşısı, 2 Aralık 2020’de onaylanarak dünyada ilk Covid-19 aşısı oldu. 2021 yılında diğer aşıların da olumlu sonuçlar vermesiyle birlikte, normal hayata dönüş süreci başladı.
2022’nin ortalarına doğru, salgına karşı alınan önlemler gevşetilmeye başlandı; maskeler ve PCR testi zorunluluğu kaldırıldı.
GÜNCEL VAKA VE ÖLÜM SAYILARI
DSÖ verilerine göre, dünya genelinde Covid-19 kaynaklı ölümler 7 milyonu aştı. Bu ölümlerin yaklaşık 3 milyonu Amerika kıtasında, 2 milyondan fazlası ise Avrupa’da kaydedildi. Salgının en çok öldürücü olduğu ülkeler ise ABD, Brezilya, Hindistan ve Rusya olarak sıralanıyor.
Geçtiğimiz hafta 517 kişi, şubat ayında ise 3,073 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Dünya genelinde 13 milyardan fazla aşının yapıldığı kaydedildi ve şu an 94 binden fazla kişi Covid-19 ile mücadele ediyor. Toplam vaka sayısı ise 777 milyonu geçti.

You must be logged in to post a comment Login
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.