Prof. Dr. Sarı, Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, dünyada her yıl 20 milyon kişinin kanser tanısı aldığını ve bunların 400 bininin çocuklardan oluştuğunu belirtti.
Türkiye’de her yıl 3-4 bin arasında çocuğa kanser tanısı konulduğunu kaydeden Sarı, bu vakaların tüm kanser türlerinin yaklaşık yüzde 2’sini oluşturduğunu ifade etti.
15 Şubat’ta kutlanan Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Günü’nün, erken tanı ve doğru tedaviye erişim sağlamak amacıyla farkındalık çalışmalarının yürütülmesi için bir fırsat olduğunu söyleyen Sarı, “Çocukluk çağı kanserleri çok nadir olduğu için tanı konulmasında zorluklar yaşanabiliyor. Erişkinlerde daha çok akciğer, meme, prostat ve kolon kanseri görülürken, çocuklarda ise genellikle lösemiler, lenfomalar ve beyin tümörleri ön plana çıkıyor” bilgilerini paylaştı.
Nedeni Bilinmeyen Semptomlara Dikkat!
Çocuklarda nedeni bilinmeyen semptomların kanser habercisi olabileceğine dikkat çeken Sarı, “Bu tümörlerin belirli bir spesifik bulguları olmadığı için tanı gecikebiliyor. Özellikle çok uzun süreli, sebebi bilinemeyen ateş, kilo kaybı, halsizlik, vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişlik, şiddetli baş ağrıları, kusmalar ve vücutta travma bölgesi dışında gelişen morluklar, çocukluk çağı kanserleri için uyarıcı olmalı. Ailelerin bu bulgulara dikkat etmesi gerekiyor” dedi.
Hücresel Tedaviler Gelişiyor
Sarı, “Günümüzde çocukluk çağı kanserlerindeki tedavi başarı oranlarımız oldukça arttı. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 80‘in üzerine çıkarken, ülkemizde de yüzde 70‘in üzerine çıktı. Gelişmemiş ülkelerde ise hala yüzde 30‘ların altında” diye konuştu. Farkındalık gününün amacının tüm kanserli çocukların tedaviye eşit oranda erişimini sağlamak olduğunu belirtti.
Çocukluk çağı kanserlerinin tedavi yöntemlerine de değinen Sarı, lösemi ve lenfoma tedavisinde öncelikle kemoterapinin tercih edildiğini belirtti. Diğer tümörlerde ise kemoterapinin yanında cerrahi ve radyoterapi yöntemlerinin de uygulandığını vurguladı. Son zamanlarda halk arasında akıllı ilaçlar olarak bilinen hedefe yönelik tedavilerin de bu süreçte yer aldığını ifade etti.
En Küçük Hastamız 6 Aylık
Çocukluk çağı kanserlerinde kapsamlı ve sürekli bir tedavi süreci yürüttüklerini belirten Sarı, “Şu an en küçük hastamız 6 aylık. Yenidoğan döneminden 18 yaşına kadar tüm hastalarımızın tedavilerini yapıyoruz. Her yaş grubundan hastamız var. 18 yaşının altında tanı alan hastalarımızı 25 yaşına kadar takip ediyoruz” dedi.
Sarı, bebeklerde görülen tümörler hakkında şu bilgileri paylaştı: “Böbrek üstü bezi, böbrek ve karaciğer tümörü olan hastalar karında şişlikle geliyorlar. Şikayetler arasında huzursuzluk, beslenememe ve emmede bozukluk görülüyor. Bebeklik döneminde ortaya çıkan beyin tümörlerinde ise nörolojik fonksiyonlarda bozulma, emeklemeye başladıktan sonra bir süre sonra emekleyememe ve idrar ile gaita çıkarmada zorluk gibi belirtiler görülebilir. Bunların hepsi onkolojik bir hastalığın belirtisi olabilir.”

You must be logged in to post a comment Login
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.