Rosatom tarafından yapılan açıklamaya göre, şirketin Troitsk Bilim Enstitüsü‘nde görevli araştırmacılar, kan damarlarının uzun dokusal eşdeğerlerini biyofabrikasyon yöntemiyle başarıyla üretmeyi başardı.
Biyofabrikasyonun transplantasyon ve rejeneratif tıp alanında büyük bir devrim yaratacağına inanan bilim insanları, 2030 yılına kadar daha karmaşık ve dallanmış yapay damar sistemlerini üretmeyi hedefliyor.
Yetiştirilen yapay damarlar, ateroskleroz tedavisi için geliştiriliyor. Ultrasonik akustik alan kullanılarak, 10 santimetre uzunluğa kadar kan damarı eşdeğerleri üretilebiliyor. Bu teknolojinin, varisli damarlar, tromboz, koroner kalp hastalığı gibi damar hastalıkları yaşayan bireylere yardımcı olması bekleniyor.
Gelecek yıllarda bu teknolojinin, diğer hasarlı doku ve organların onarılmasını da sağlaması hedefleniyor. Projenin başarılı olması durumunda, hastaların organ donörü beklemek zorunda kalmayacağı, bunun yerine kişiye özel ve mükemmel uyumlu yapay organların üretileceği düşünülüyor.
ARAŞTIRMALAR YIL BOYUNCA SÜRECEK
Projenin başlangıç aşamasında, yapay damarlar yetiştirebilmek için bilim insanları akustik biyoyazıcı ve biyoreaktör cihazlarını geliştirdi. Bu fonksiyonlar tek bir biyofabrikator içinde birleştirildi. Merkezi hazneye hücresel materyal yüklendikten sonra gerekli ayarlar yapılmakta ve besiyeri içinde damar eşdeğeri oluşturulmaktadır. Dokusal sferoidlerden meydana gelen yapı, olgunlaşma süreci için biyofabrikatora yerleştiriliyor.
Bu yöntem, Seçenov Moskova Devlet Tıp Üniversitesi‘nde test edilmeye devam ediyor ve araştırmalar yıl boyunca sürecek.
Troitsk Bilim Enstitüsü Eklemeli Üretim Teknolojileri ve Biyomühendislik Baş Uzmanı Yegor Plakhotnyuk, ihtiyaç duyulan hücre tiplerinden ekstraselüler matris oluşturarak tek bir yapıya kaynaşabilen 200-300 mikrometre çapında sferoidler geliştirdiklerini ifade etti. Plakhotnyuk, “Şu anda yapıyı akustik alanlarla sabitliyoruz, ancak gelecekte manyetik alanları da kullanmayı planlıyoruz” dedi.
Plakhotnyuk, akustik alanların maksimum 10 santimetre uzunluğunda yapay damarlar üretmeye olanak tanıdığını belirterek, manyetik alan sayesinde daha karmaşık dokusal eşdeğerlerin oluşturulmasının kolaylaşacağını vurguladı. 2030 yılına kadar daha karmaşık ve dallanmış yapay damar sistemlerini üretmeyi hedeflediklerini kaydederek, “Bu damarların etrafında, örneğin bir karaciğer gibi, kanalları olan işlevsel organ eşdeğerleri geliştirilebilir. Bu damarlar, organın olgunlaşma sürecinde beslenmesini sağlayacaktır” bilgilerini paylaştı.

You must be logged in to post a comment Login
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.