Uluslararası Hemşireler Konseyi, hemşireliği şu şekilde tanımlıyor: “Bireylerin, ailelerin ve toplumların sağlıklarını bağımsız ya da ekip içinde geliştirici, koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici yaklaşımlarla destekleyen bir meslek.” Bu tanım, hemşirenin yalnızca klinik bakım sunan bir sağlık çalışanı olmadığını, aynı zamanda sistemin birçok katmanına etki eden, bilimsel temelli ve çok boyutlu bir profesyonel olduğunu da gözler önüne seriyor. Hemşireler, hasta sonuçlarını iyileştirmek ve sağlık kaynaklarını daha verimli kullanmakla kalmayıp, inovasyonun güçlü bir taşıyıcısı olarak da teknoloji tabanlı uygulamalar, dijital sağlık çözümleri ve multidisipliner araştırmalarla hizmet kalitesini dönüştürme konusunda önemli bir rol üstleniyor. Yapay zekâ destekli hasta izlemi, mobil sağlık uygulamaları, e-sağlık okuryazarlığı ve uzaktan izlem gibi güncel teknolojik yaklaşımların hemşirelik pratiğine entegrasyonu, bakım süreçlerini daha esnek, hızlı ve hasta odaklı hale getiriyor.
Doç. Dr. Yeliz Doğan Merih
Türkiye’de 250 BİN HEMŞİRE GÖREV YAPIYOR
2024 yılı itibarıyla Türkiye’de aktif görev yapan hemşire sayısının, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yaklaşık 250 bin olduğu ifade ediliyor. Uzman hemşire sayısı konusunda net bir veri olmamakla birlikte, Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği uzmanlık alanlarında (yoğun bakım, onkoloji, enfeksiyon kontrolü vb.) görev yapan hemşire sayısının toplam hemşire sayısına oranının yüzde 10-15 arasında olduğu tahmin ediliyor.
Hemşirelerin Karşılaştığı Zorluklar
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi ve TÜSEB TTO Girişimcilik ve İnovasyon Koordinatörü, aynı zamanda İnovatif Hemşirelik Derneği Başkanı olan Doç. Dr. Yeliz Doğan Merih, hemşirelerin görevlerini yerine getirirken birçok sistemsel ve mesleki sorunla karşılaştığını belirtiyor. “En belirgin sorunlardan biri hemşire başına düşen hasta sayısının fazlalığı ve buna bağlı aşırı iş yüküdür. Personel yetersizliği, hem bakım kalitesini olumsuz etkiliyor hem de hemşirelerin tükenmişlik düzeyini artırıyor. Uzun ve düzensiz çalışma saatleri, fiziksel ve ruhsal sağlığı tehdit ederken, ekonomik sorunlar ve ücret eşitsizlikleri de motivasyonu azaltıyor” diyor. Merih, hemşirelerin sağlık sisteminde karar alma süreçlerinde yeterli oranda yer alamamalarının, yetki ve sorumluluk dengesizliği gibi yapısal problemlere yol açtığını vurguluyor. Ayrıca, “Güvenli çalışma ortamlarının ve destek mekanizmalarının yetersizliği, psikososyal açıdan önemli riskler oluşturuyor. Mesleki gelişim açısından, yoğun çalışma koşulları nedeniyle hemşirelerin lisansüstü eğitim ve uzmanlaşma imkanlarına erişimleri sınırlı kalıyor. Bu durum, kanıta dayalı uygulamaların sahada arzu edilen oranda kullanılmasını olumsuz etkiliyor” diyor.
İnovasyon Atölyesi: Hemşirelikte Yenilikçi Yaklaşımlar
Türkiye’de bir ilk olarak kurulan “Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Hamidiye Hemşirelikte İnovasyon Atölyesi”, sağlık inovasyonuna öncülük eden başarılı çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Bu atölye, hemşirelik mesleğine yenilikçi bir bakış açısı kazandırmayı, öğrencilerin yaratıcı düşünme, problem çözme ve girişimcilik becerilerini geliştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, özgün fikirlerin somut projelere dönüşerek sağlık alanına uygulanabilir çözümler sunması hedefleniyor. 2020 yılında kurulan atölyede, Sorumlu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yeliz Doğan Merih ve öğrencileri, hem akademik hem de uygulamalı alanda fark yaratan inovatif projelere imza atıyor.
Ödüllerle Taçlandırılan Başarılar
Hemşirelikte İnovasyon Atölyesi, yenilikçi düşünceyi teşvik eden yaklaşımıyla yalnızca sağlık alanına değil, genç bilim insanlarının yetişmesine ve ülkemizin bilimsel geleceğine de önemli katkılarda bulunuyor. 2024 yılında TEKNOFEST İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması – Sağlık ve İlkyardım Kategorisinde büyük bir başarı elde eden atölye, “İnovatif İntravenöz Kateter” projesi ile “Ticarileştirme Potansiyeli En Yüksek Ürün Ödülü”nü kazandı. Bu atölye tarafından geliştirilen birçok inovatif ürün, gerek ulusal gerekse uluslararası toplantılarda dereceye girerek dikkat çekiyor. SBÜ Hamidiye Hemşirelik Fakültesi, bu başarılar sayesinde 2022, 2023 ve 2024 yıllarında arka arkaya ‘En İnovatif Okul Ödülü’nü kazanmayı başardı.
Eğitimde Yenilikçi Yaklaşımlar
Fakültenin temel farklılıklarından biri, ileri düzeyde yapılandırılmış simülasyon laboratuvarları ve teknolojik eğitim altyapısıdır. Gerçek klinik ortamlarını birebir yansıtan bu laboratuvarlar, öğrencilere profesyonel becerilerini geliştirme imkânı sunarak, klinik ortama daha donanımlı bir şekilde hazırlanmalarını sağlıyor. Bunun yanı sıra, fakülte bünyesindeki yüksek lisans ve doktora programları, hemşirelik bilimlerinin farklı alanlarında uzmanlaşmayı teşvik ederek bilimsel üretkenliği artırmayı hedefliyor. Bu bütünsel yaklaşım, mezunların sadece sağlık sisteminin bir parçası değil, aynı zamanda sağlığın geleceğini dönüştüren öncüler olarak yetişmelerine olanak tanıyor.
Girişimci ve İnovatif Hemşire Modeli
Atölye, öğrencilerin lisans düzeyinde inovatif düşünme, araştırma yapma, ürün geliştirme, proje yazma ve ticarileştirme süreçlerine aktif katılımlarını sağlayarak, eğitimde “Girişimci ve İnovatif Hemşire” modelini somut bir şekilde ortaya koyuyor. Bu yaklaşım, geleneksel hemşirelik eğitiminden farklı olarak, öğrencilerin yalnızca bilgi edinmesini değil, aynı zamanda çözüm üretme kapasitesine, eleştirel düşünceye ve yenilik geliştirme sorumluluğuna sahip bireyler olarak yetişmelerine olanak tanıyor.
117 Özgün Ürün Geliştirildi
Atölye, 117 özgün ürün ile alınan patent ve faydalı model başvuruları, ulusal ve uluslararası ödüller ile Türkiye’de hemşireliğin inovasyonla buluşabileceğini kanıtlıyor. TÜBİTAK ve TÜSEB gibi prestijli kurumların destek verdiği projeler, bu yenilikçi yaklaşımın akademik ve bilimsel düzeyde kabul gördüğünü gösteriyor.
Heyecan Verici Projeler
*Elektronik Tuşe ve Partograf Cihazı (TUŞEMATİK): Doğum travay takiplerinde vajinal muayene ve gebelik seyrinin haritası olan partografın elektronik ortamda yapılmasını sağlamaktadır.
*Emzirme Navigatörü: Bebeğin emzirilmesi sürecinin takibi için emzirme verilerini kaydedip değerlendiren bir sistemdir.
*İnovatif İntravenöz Kateter (SUPRAKET): İntravenöz kateterizasyon uygulaması sırasında yaşanan sorunları ele alarak geliştirilmiştir.
*Fototerapi Alan Yenidoğanlar İçin Konforlu ve Güvenli Göz Bandı: Yenidoğanlarda fototerapi sırasında kullanılan göz bantlarının olumsuz etkilerini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir projedir.
*Pediatrik Hastalarda Nazogastrik Sonda ile Güvenli Besleme Cihazı: Nazogastrik sonda ile beslemede oluşabilecek komplikasyonları en aza indirmek amacıyla geliştirilmiştir.
*Doğum Sonu Dönemde Kanama Kontrol Giysisi: Doğum sonrası kanama takibi için geliştirilmiş inovatif bir giysidir.
*Doğum Ağrısını Azaltan Dijital Destek Aparatı (Aku-ZEN): Akupresür yöntemini dijital ortamda uygulamak için geliştirilmiştir.
*Gebeliğe Bağlı Bulantının Takibi ve Önlenmesinde Bütüncül Dijital Bileklik (HG-BRACELET): Gebelerde bulantı ve kusma takibi için tasarlanmıştır.
*Kadınlarda İnkontinas Tanı ve Takip Pedi (INCONPAD): İnkontinas tanı ve tedavi sürecinde dijital çözümler sunmaktadır.
*Konforlu Doğum Masası (CONFODESK): Doğum sürecinde gebelerin konforunu artırmayı ve sağlık profesyonellerinin işini kolaylaştırmayı hedefleyen bir üründür.
Uluslararası İlgi Çeken Ürünler
İnovasyon Atölyesi tarafından geliştirilen proje ve ürünlerin uluslararası alanda da ilgi gördüğü belirtiliyor. Uluslararası kongrelerde sunulan prototipler, bilimsel niteliği ve sağlık inovasyonuna katkı potansiyeli açısından dikkat çekiyor. 2024 TEKNOFEST’te ödül kazanan “İnovatif İntravenöz Kateter” projesinin bazı yabancı teknoloji transfer ofislerinin radarına girdiği ifade ediliyor. Doç. Dr. Yeliz Doğan Merih, “Bu ürünlerin Avrupa’daki bazı üniversitelerle ortak araştırma ve geliştirme süreçlerine dahil edilmesine yönelik ön görüşmeler devam ediyor. Tüm bu gelişmeler, atölyemizin sadece yerel değil, küresel ölçekte de hemşirelikte yenilikçi yaklaşımın simgesi haline geldiğini ve sağlık teknolojilerinin geleceğine yön verme potansiyelini artırdığını gösteriyor” diyor.
Geleceğe Yönelik Hedefler
Çalışmaların daha kurumsal ve disiplinli bir yapı altında sürdürüleceği “Sağlıkta İnovasyon Merkezi”nin üniversite bünyesinde hayata geçirilmesi en önemli hedeflerden biri olarak öne çıkıyor. Bu merkezle, yalnızca hemşirelik değil, sağlık bilimlerinin tüm alanlarını kapsayan, yerli ve milli üretim odaklı, küresel ölçekte rekabet edebilecek sağlık teknolojilerinin geliştirilmesi amaçlanıyor. Böylece, Türkiye’nin sağlıkta inovasyon ekosistemine güçlü bir ivme kazandırılması hedefleniyor.

You must be logged in to post a comment Login
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.